2015 yılı internet tabanlı premium içerik servisleri sunan oyuncular için OTT TV servislerinin emekleme aşamasını tamamladığı, operatörlerin hobi çalışmaları olarak başlattığı ürünlerin artık ana iş kolu haline dönüştüğü bir yıl oldu.
Son dönemde farklı platformlarda sıkça atıfta bulunduğum ve bence OTT TV dünyasının geldiği noktayı çok güzel resmeden bir alıntıyı sizlerle de paylaşmak isterim. Bildiğiniz üzere eski İngiltere Başbakan’ı olan Winston Churchill, 2. Dünya Savaşı sırasında yaptığı konuşmalardan birinde içinde bulundukları dönemi kastederek:
“Bu bir son değildir. Hatta öyle ki içinde bulunduğumuz dönem sonun başlangıcı dahi değildir. Bu döneme olsa olsa başlangıcın bittiği an diyebiliriz.” sözünü kullanmıştır.
İşte bu minvalde OTT TV dünyası için de şahsi kanaatim 2016 yılının artık teknoloji jargonuyla versiyon 1.0’ın bittiği ve ürünlerin olgunlaşarak mükemmeliğe biraz daha yaklaşacağı bir dönemin başlangıcı olacağı yönündedir. Yine de teknolojinin son noktasına gelmek için ise bir süre daha beklememiz gerekeceğini söyleyebilirim.
Bu girizgahın ardından biraz somut veriler vererek sektörün gidişini yorumlayacak olursak Conviva firmasının sektörün nabzını ölçtüğü son analizindeki aşağıdaki tablo çarpıcı çıktılar vermektedir.
2014 ve 2015 yılında internet tabanlı servislerdeki tüketimin içerik tipine göre yüzdesel olarak sıralandığı bu tabloda göze çarpan veri, yıllar geçtikçe sadece haberler ya da video klipler gibi kısa metrajlı içeriklerin tüketildiği OTT dünyasında binge watching furyasının da getirdiği trendle dizi izlemelerin ciddi bir oran kaplamaya başladığı yönündedir. Buradan hareketle akıllı telefonların ekran büyüklüklerinin her geçen gün arttığı ve kalitenin de yükseldiği gerçeğine dayanarak 2016 yılının OTT servislerinde özellikle dizi tüketimini daha da yukarılara çekeceğini öngörmemiz çok yanlış bir varsayım olmayacaktır.
Bir diğer ilginç veri ise OTT TV servislerinin olgunlaştıkça son kullanıcıya sundukları kalitenin de arttığını gösterir nitelikte.
Özellikle 2-5 Mbps arasındaki kalitelerin 720p ve 1080p çözünürlük için fazlasıyla yeterli olacağı düşünülürse artık internet tabanlı servislerde de eskinin uydu ve kablo altyapılarında olduğu gibi HD çözünürlük olmazsa olmaz standart haline gelmiş durumdadır. Muhtemelen içerik sayısının artması ve LTE / Fiber gibi son kullanıcıya yüksek bant genişliği sunan teknolojilerin de daha da yaygınlaşmasıyla 2016 yılı 4K çözünürlükteki içeriklerin OTT servislerindeki yerini almasının başlangıcı olacaktır. Burada kendi firmam olan Digiturk’ün Samsung firmasıyla 2015 yılında yaptığı bir iş birliği ile Samsung akıllı TV’lere özel 4K (UHD) Digiturk Play uygulamasının OTT TV sektöründeki ilklerden olması ve ücretsiz olmasının yanında önemli bir belgesel içerik kataloğu barındırması sayesinde kullanıcıların büyük ilgisini çektiğini de söylememizde fayda var.
2016 yılı için bir diğer önemli hikaye ise büyük ekranın gücünün daha da artarak devam etmesi diyebiliriz. Mobil cihazlar üzerinden video servislerine erişim göz alıcı bir hızla artmakta, laptop ve tabletler insanoğluna sunulan önemli nimetler olarak yaşamımızda yer almakta olsa da büyük ekran ve salonda arkanıza yaslanarak yaşadığınız bir deneyim TV servisleri için en çok tercih edilen methot olarak karşımıza çıkmaya devam edecektir. Conviva’nın son sayıları da bunu doğrulayarak büyük ekranın internet tabanlı servislerde diğer cihazları 4 ile 10 kat arasında geride bıraktığını gösteriyor.
Tüm bu yorumlar ve veriler ışığında özet olarak 2015 yılı için televizyon yayıncılığında taşların yerinden oynadığı ve başka bir dünyaya girdiğimiz çağın başlangıcı olduğunu, 2016’nın ise OTT TV servislerinin kalfalık dönemi olacağını öngörebiliriz.
Yazımı bitirmeden önce son olarak siz değerli okuyucularımıza bu yazımın Tivilogy’de yakın dönemdeki son paylaşımım olacağını bildirmek isterim. 6 yıldır çalıştığım Digiturk’teki görevimden ay sonu itibarı ile ayrılmam ve sektör değiştirmemden ötürü bir süre buralardan uzak kalacağım. Elbette ben de sizler gibi sektörü merak eden ve yakından takip eden biri olarak arkadaşlarımın yazılarını merakla beklemeye ve okumaya devam edeceğim.
Tivilogy’de yazılarımı paylaşmaya başladığım ilk günden bu yana desteklerini esirgemeyen portalimizin yöneticileri Tanıl ve Emre’ye, geri bildirimleriyle yazılarımın daha da iyi olması için yardımcı olan Digiturk’teki ekip arkadaşlarıma ve yöneticilerime ve elbette her zaman desteğini hissettiğim aileme teşekkürlerimi sunuyorum.
Hayatın bir yerlerinde yeniden birlikte olmak ümidiyle…