Son yıllarda hepimizin hayatında önemli yer edinen içerikleri lineer kanallar yerine isteğe bağlı olarak dilediğimiz zaman, dilediğimiz yerde izlemeye olanak kılan teknolojilerin kullanımı büyük bir hızla artmaya devam etmekte.
Ericsson’un TV ve medya trendlerini incelediği 2014 ConsumerLab raporu son kullanıcıların %75’inin değişik OTT uygulamaları aracılığıyla film, dizi ya da Youtube videoları gibi içerikleri haftada 1’den fazla kez izlediğini göstermekte. Bu rakamın 2011 yılında %60 mertebesinde olduğu düşünülürse büyümenin hızını görmek mümkün.
Diğer ilginç bir veri ise 2011 yılında tüketicilerin %83’ünün lineer yayın izlemeyi tercih ettiği gözükürken bu oranın 2014’te %77’ye düşmüş olması. Burada sektörün uzun yıllardır içinde olan biri olarak lineer izleme deneyiminin bir çok kişinin birkaç yıl öncesinde iddia ettiği gibi tamamen yok olacağını düşünmek çok gerçekçi olmasa gerek. Elbette 2020 yılına geldiğimizde bugün konuştuğumuz isteğe bağlı içerik izleme oranlarının daha da artacağı ve lineer izlenme oranlarının daha da düşeceği net ama tamamen bu dünyaya geçiş gibi bir senaryonun yakın vadede gerçekleşmeyeceği kesin gibi diyebiliriz.
Ericsson’un araştırmasında bulmuş olduğu ilginç diğer bir veri ise kullanıcıların internet dünyasının nimetlerinden faydalanmaya başlaması ile PVR (kayıt) özellikli cihazların kullanımının 2011 yılında %47 iken 2014’te %28’e düşmüş olması. Aynı zaman diliminde DVD ve Blu-ray üzerinden içerik tüketim oranları da %31’den %25’e düşmüş durumda.
2014 yılında Ericsson’un yapmış olduğu bu çalışmanın bugüne kadarki en geniş (yaklaşık 23.000 katılımcı ile) katılımlı ve dünya üzerinde 23 farklı pazarda (ABD, Rusya, Çin, İtalya, Fransa, Türkiye vb.) gerçekleştirildiği düşünülürse çalışmanın çıktılarının önemi de ayrıca gözükecektir.
