HBO, birçoğumuzun izlediği yabancı dizilerin sahibi olan pay TV servisi geçen gün yaptığı bir açıklamayla, önümüzddeki yıldan itibaren servislerini payTV operatörlerinden unbundle ederek de sunacağını açıkladı. Bu özetle iki anlama geliyor; (1) Netflix’e rakip oluyoruz, (2) Artık TV ekosistemi payTV hegamonyasından çıkıyor ve biz burada var olmak istiyoruz.

 Konuyu daha detaylı inceleyecek olursak, HBO’nun bu açıklaması birden çok anlama geliyor. TV ekosistemindeki karmaşık firma ilişkilerinden tutun da Netflix cephesine kadar birçok yansıması olacak bu kararı yakından inceleyelim.

HBO, TV’nin Internet dahil bir iletim kanalı olduğunu kabul ediyor

Geçtiğimiz 3-4 yıldır yazılıp çizilen cord-cutters, internet üzerinden TV yayınları izleyen son kullanıcı kitlesi, ve bu grubun hergün daha da büyümesini HBO, üzerinde ciddi olarak durulması gereken bir fırsat olarak görmeye başladı. Son kullanıcı, Game of Thrones’u izlemek istiyor, ve bunu DVB-S/C ya ad IP hangi araç ile geldiğini önemsemiyor. HBO da bu isteğe karşılık olarak servislerini unbundle ediyor.

Global Pazarda HBO’nun Yayılması Kolaylaşıyor

HBO, bildiğiniz üzere Avrupa’da HBO Go servisi ile global bir yayılma politikasını benimsemiş durumda. Service unbundling ile fragmented Avrupa pazarında her ülke için bir payTV engagementı yapmaktan kurtuluyor, ve müşteriye direkt ulaşıyor.

 HBO, Bizim En Büyük Rakibimiz Olacak

Bildiğiniz üzere Netflix, House of Cards, Orange is the New Black gibi kendi içeriğini üretmeye başlayıp büyük başarı ve izleyici kitlesine ulaştıktan sonra, 200 Milyon dolarlık Daredevil dizisi ile de bu konuda aynı hızda devam edeceğini açıkça gösteriyor. HBO, bu açılımı ile Netflix’e 2015’te büyük rakip olacağını göstererek Netflix CEO’su Reed Hastings’in tezini de doğru çıkarıyor: “…we started saying that HBO would be our primary long-term competitor, particularly for content… Many people will subscribe to both Netflix and HBO since we have different shows, so we think it is likely we both prosper as consumers move to Internet TV.”

HBO, Time Warner İlişkisi

HBO, bildiğiniz üzere ABD’nin en büyük payTV operatörlerinden olan Time Warner’ın. Bu durumda Time Warner, aslında kendi kendine bir tehdit mi oluşturuyor? Bunu tehdit olarak görmek, çok dar görüşlü bir yaklaşım olacaktır çünkü HBO ve Time Warner böylelikle hem sayıları gittikçe artan Internet TV müşteri kitlesine hitap etmiş oluyor, hem Comcast ve diğer payTV abonelerine saldırmış oluyor, hem de yeni TV düzeninde Netflix’e karşı da yerini almış oluyor.

 HBO, service unblunding ile aynı zamanda Netflix’in çok ileri seviyedeki teknik tecrübesi ile de kendini rekabet eder durumda bulacak, teknolojik üstünlük burada altyapının verimli kullanılması ile maliyetleri düşürme, karlılığı arttırmadan tutun da 4K vb teknolojik yeniliklere uyum sağlayarak farklılaşma konularında oldukça önemli bir yer tutuyor. Bir parantez açacak olursak, Netflix’in 2014 Q2’de Verizon ve Comcast ile networklerine direkt erişim anlaşmaları yapması, Netflix’in bu iki firmanın ağında QoS anlamında kendini oldukça iyileştirmesiyle sonuçlandı. Netflix bu yatırımını müşteri memnuniyetine bağlamak yerine Reed Hastings’in ileri görüşlülüğü sayesinde kendine rakip olmaya hazırlanan HBO karşısında oldukça güzel bir ön hazırlık olduğunu da söyleyebiliriz. HBO ise çok dişli rakip olan Netflix karşısında yeni partnership anlaşmaları ile esnek iş modelleri tanımlayacağı yönünde açıklamalar yaparak nasıl bir taktiksel hamleyle cevap vereceğinin sinyallerini vermiş oldu.

Uzun süredir yazmakta olduğumuz Yeni TV düzeni yavaş yavaş şekillenmeye başlıyor, yazımızı HBO CEO’su Richard Plepler’ın şu ifadesi ile son verelim:

“This will be transformative for our company, the most exciting inflection point in the history of HBO”.

Share.

About Author

Comments are closed.