Migros, OTT Üzerine
Migros, yıllardır sanal marketi ile online alışverişi başarıyla sunan supermarketler zinciri, neden OTT piyasasına girmeli ve neden hemen girmeli? OTT ile sanal marketini yeni mecralara taşımak için mi?
Süpermarket alışverişlerinde, “grocery” genelde tek yönlü bir satıştan ibarettir. Bu yüzden şirketler müşeteriyi tekrar kendilerine çekebilmek için çeşitli “loyalty card” sistemleri getirirler, kampanyalar düzenlerler. Müşteri bir defa marketten çıktığında, müşteri gitmiş, deal bitmiştir.
Peki marketlerinde elektronik ürünler, kitap, DVD, muzik CD’leri satan Migros’un, bu kategroinin online versiyonlarını satarak bir iTunes olma hedefi olmalı mı? Bu atılım ne kadar mantıklı olabilir? Migros gerçekten de milyonlar satarak Türkiye’nin Netflix’i olacak mı sizce? OTT, Migros için bu hedeflerle yola çıkıldığında hiç ama hiç mantıklı değildir ve eminim ki Migros da bu yatırım yerine milyonlarca daha iyi yatırım bulabilir. Fakat, işin içine biraz vizyon ve future thinking katarsak, OTT’nin Migros’a nasıl bir fayda sağlayabileceğini görebiliriz.
Türkiye’deki en üst düzey Migros yöneticilerine şu soruyu soralım, müşterileri loyaltysinin arttıracak yepyeni ve hiçbir rakibinizde tam olarak bulunmayan bir yöntem için kaç para verirsiniz? Yüzbinler mi, milyonlar mı? İşte OTT Migros için tam da bu noktada devreye giriyor.
Migros’tan ayda 4 kere 50TL alışveriş yapana ayda 100 film bedava!
Haftasonu alışverişi için gittiğiniz supermarkette size çok uygun bir fiyata ayda 100 film izleyebileceğiniz bir paket sunuluyor, eve gidiyorsunuz ve sonuçta bedava olan hakkınızı izlemek için onca zahmete girip kurulumu yapıyorsunuz ve ailecek Hunger Games izlemeye başlıyorsunuz ve film sırasında Jennifer Lawrence’ın o an giydiği takıyı Mgros’tan almak için kırmızı tuşa basmanızın yeterli olduğu ekranda beliriyor. Veya Breaking Bad 2. sezonu izlerken birden yedikleri yemeğin tüm malzemeleriyle kumandanın tek bir tuşuyla sipariş verebiliyorsunuz, üstelik bunu 3 arkadaşınız daha sipariş vermiş! Yavaş yavaş future feature’a, vizyona yaklaşmaktayız.
İşte Migros, Kipa… için istedikleri, müşteriyi asla kaybetmeyecekleri bir “bağlantı/link”. Müşterinizin evinde artık sizin için konuşan, reklamınızı yapan, ürünlerinizi tam yerinde, tam zamanında sunan biri var. (Bu noktada aynı cihaz ile online ürün siparişi verme konusuna vizyonumuzu daraltmaması için girmiyoruz). O basit loyalty card’dan çok daha iyisi var, tek bir tuşla Babam ve Oğlum’daki Ege mutfağı mezelerini siparişini alabiliyorsunuz. Müşterileriniz haftasonu unutmayalım da şunlardan biz de alalım demek yerine unutmadan sipariş vermeye başlıyor.
Müşteri ile market arasında “link” sağlamanın yanısıra, aynı zamanda hızla internete kaymakta olan eğlence sektörü alışverişinde de yarıştan kopmamayı sağlamakta. Eskiden Migrostan satın alınan dergiler, DVD’ler, kitaplar artık elektronik ortamda alınmakta. Migros’un sağlayacağı işte bu OTT kutu aynı zamanda Migros’a yeni rakip firmalara karşı bir atak sunabilmekte, en azından toprağını savunmak için bir hamle şansını vermekte. Yakın gelecekte daha da çok artacak olan elektronik medya ticaretinde de ben de varım dedirtebilmekte.
Yalnızca toprağnı savunmak tabi ki bu tür bir ürün ve servisin görevi değil, madem markette yeni oyuncular var, Migros neden diğer oyucnuların pazarına girmek istemesin, savunma yerine diğer kulvarlarda saldırıya geçmesin? Örneğin “Migros – Markafoni”, “Migros-Sahibinden” gibi işbirliklerle context sensitive ürün satışı ile Migros için yeni bir revenue generator oluşturulabilir.
