Yıllardır telko operatörlerinin TV dünyası ile flörtleşmelerini izlemekteyiz. Artan bağlantı hızları, içerik izleme alışkanlıklarının değişmesi, mobil üzerinden video izleme alışkanlığı telko operatörlerini zor bir yol ayrımında bıraktı; TV servislerini value added servisler olarak sunmak mı, ya da bunu başkasının yapmasını izleyip dumb pipe olma riskiyle karşı karşıya kalmak mı? Birçok telko operatörü de bu noktada servisleri arasına TV de ekleyerek tripple ya da quad-play servisler sunma yolunu seçti.
EE, İngiltere’de 25 milyon abonesi olan Orange ve DT iştirakı firma, geçtiğimi günlerde TV servisi EE TV’yi tanıtarak dikkatleri bir kez daha buraya çekti. FTA kanallara ek olarak catch-up servsileri, PVR, 24 saat geriye dönük izleme gibi özelliklerle tanıtılan EE TV, mobil cihazlar yanısıra STB olarak da sunuldu. EE aboneleri, normal aboneliklerine ek 9£ bir ilaveyle TV paketine sahip olabiliyorlar.
Rekabetin çok arttığı bu piyasada yeni bir servis daha tutunabilir mi? Müşterileri EE TV gibi telko operatörlerinin sunacağı yeni bir STB almaya ne itebilir diye düşünürken, akla ilk gelen konu telko operatörlerin mevcut müşteri baseleri olmalıdır. Halihazırda telefon, internet hizmetlerini aldığınız operatör, ayda 9 TL farkla bir de TV servisi veriyor. Üstelik bu servis, aynı anda 4 HD yayın izlemeye, piyasadaki tüm PVR ürünlerden daha fazla program kaydetmeye (25 gün), mobil cihazlar ile sorunsuz senkronize çalışmaya da olanak veriyorsa, bu teklif göz ardı edilemez bir hale geliyor.
Bir telko operatörü, yılların tecrübesine sahip TV oyuncuları arasında kendisine nasıl yer bulabilir? Günümüzde Türkiye’de de gün geçtikçe daha fazla oyuncunun bu sektöre girmeye başladığını düşünürsek, önemli maddeleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Telkolar bu yeni macerada kesinlikle ve kesinlikle kendilerini TV dünyasının ürün ve servislerine kaptırıp, copy cat servisler ile çıkmamalıdır. Telko dünyasından gelen bilgi ve beceri, STB/TV dünyasını da ekleyerek bir çözüm olarak sunulmalıdır. Örneğin EE TV’nin yaptığı gibi telefon, tablet, STB olarak bu servisler CRM’den video head-end’ine kadar senkronize çalışmalı, kullanıcıya TV deneyimini sadece TV’de değil tüm cihazlarda ve kullanışlı şekilde sunmalıdır. Yani odak hala mobilde kalırken, TV servisleri ve tabiki evin kalbi salonlarımıza da telefonda kaydedilen programları STB’da izleyebilme, tablette izlenmeye başlanan bir filmi salondaki büyük ekranda (ve o büyük ekranda uygun çözünürlükle) izlemeye olanak vermelidir. Son yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, genç nesil için TV, tablet, telefon arasında video izlemede aynı önceliklere sahip oluyor, ve bu yatkınlığı telko operatörleri TV operatörlerinden daha iyi bir şekilde iş modellerine dönüştürebilir.
- Yine aynı telekom tecrübesiyle operasyonel ve altyapı optimizasyonları ile sunulan servisin maliyetinin minimumda tutulması gerekmektedir.
- TV servisi, telko operatörleri için dumb pipe olmamak için yapılması gereken bir hamle iken, aynı zamanda müşterileri kendinde tutmak için de çok güzel bir sebep oluyor. Bu yüzden triple hatta quad-play bundle çözümler, customer loyalty’yi de arttırmak için yeterince güçlü bir sebep olacaktır.
- İyi bir TV servisi, EE TV gibi medyanın izlenebileceği her yerde varolmak zorundadır. Mobilde sizin ağınızı kullanarak izlenmeye başlayan bir film, evde yine sizin “bedava” sağladığınız STB ile kaldığı yerden devam edebilmeli, kaydedilen görüntüler de daha sonra ofisteki iş arkadaşlarına tablet üzerinden kahve molalarında gösterilebilmelidir. Böylelikle aynı zamanda customer lock-in de sağlanmış olacaktır.
- STB ürünü, servisin bileşenlerinden biri olmalı, kendi başına yepyeni bir UX tecrübesi sağlayan ve müşterinin algısında da kopukluk sağlayacak bir servis olmamalıdır. Böylelikle müşteri birçok ihtiyacını birden uygun fiyata çözen bir telko operatörüyle uzun soluklu bir bağ kurmuş olacaktır.
EE TV, UK gibi TV rekabetinin en zor olduğu ülkelerin birinde bu yeni servisini yaparken, Türkiye’de ise parça parça da olsa, bazı kısımları eksik de olsa bu tür hizmetleri verdiğini biliyoruz. Verilen servislerin başarıya ulaşabilmesi, yukarıda sayılan maddelerin aksiyona dönüştürülerek uygulanmasına bağlıdır.
