Araştırma şirketi ABI’ın verilerine göre, 2015 yılına kadar 18 milyon DVB-T2 destekli Set Top Box satılmış olacak. Bu rakamdaki bekletinin ana sebebi bir çok ülkedeki analog switch off’un 2015’de yapılacak olması. Bildiğiniz üzere buna Türkiye de dahil.

DVB-T2’ye geçilmesinin ana sebebi, bir DVB-T frekansı için kullanılan 8Mhz’lik bant genişliğine aynı kalitede daha fazla yayın sığdırmak. Tabi bunu yüksek çözünürlüklü daha az yayın olarak da düşünebiliriz. Bunun gerçekleşmesi için ise sinyal gönderme mekanizmasında bir takım değişikliklerin yapılması gerekiyor. Yani DVB-T kullanan ekipmanların DVB-T2 özelliklerine göre değiştirilmesi veya güncellenmesi gerekli. İlk bakışta bu bant kullanım rahatlığını sağlayan ana değişiklikleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

  •  FEC (Forward Error Correction) kısmında kullanılan algoritmanın değiştirilmesi
  • 256QAM modülasyon parametresinin eklenmesi eskiden maximum 128QAM kullanılıyordu
  • Yeni guard intervallar eklenemesi, örneğin 19/256
  • Yeni DFT (Discrete Fourier Transform) değerlerinin gelmesi 1k, 4k gibi

 

Bu değişiklikleri baz alarak yapacağımız bir hesap ile DVB-T2 kullanımının avantajını görebiliriz. DVB-T’de teorik olarak alınabiliecek maximum değer (64 QAM, 7/8 coding rate, 1/32 Guard interval) 31.668 Mb/s olurken, DVB-T2’de ise (256 QAM, 5/6 code rate, 1/128 guard interval) 50.32 Mb/s, yani kabaca %60 daha fazla.

Türkiye’de DVB-T2 sisteminin kullanılacak olması özellikle yerel kanalların çok olduğu yerlerde ciddi avantaj sağlayacaktır. Ayrıca, Türkiye’nin bir çok bölgesinin dağlık olduğunu düşünürsek, kullanılacak bant genişliği üstte belirtilen teorik değerlerin çok altında kalacaktır, Türkiye, DVB-T2 kullanarak bu dezavantajlı durumu hafifletmiş olacak.

Share.

About Author

4 yorum

  1. Bence Türkiye’de satılacak T2’li kutuların büyük bölümü T2/IP hibrit kutular olacak. Özellikle IPTV operatörlerinin bu çözümü uzun süredir beklediğini düşünüyorum. Lineer kanalları T2 üzerinden, diğerlerini IP üzerinden gönderecekler. IP olduğu için iki yönlü haberleşme / etkileşimli uygulamalarla teklif zenginleşecek.
    Yerel / bölgesel yayıncılar, yazınızda belirttiğiniz gibi, T2’yle gelen önemli yeniliklerden olacak. T2 lisansları için (ulusal lisanslar toplamı 820.850.000 TL) ödenen büyük meblağ, bu “iş”e yayıncıların inandığının kanıtı. Sizin gibi kıymetli yorumcuları tenzih ederim ancak T2 ile ilgili o kadar hatalı yorumlar yazılıyor ki, sayfanız bu bilgi kirliliği içerisinde çölde vaha gibi. Okudukça bilgileniyoruz.
    Tekrar teşekkürler…

  2. Turkiyede’ki Analog Switch Off’dan etkilenecek hane sayısını dusundugumuzde, 850M TL oldukca fazla gozukuyor. Bu da yayıncıların DVBT’nin diger bcast ve IP modellerinden pay alacagına inandıgına da gosteriyor olabilir mi? Su andaki belirlenen kanal listesi ile ben birçok insan için DVBT’ye geçme kararını verdiecek bir içerik göremiyorum.

    Ayrıca DVBT, Mutlaka OTT vs gibi katma degerle DVBT daha cazip hale getirilmeli ki burada da DVBT2 interaktive specleri, yayının ve cihazların bu speclere (HbbTV) uygunlugunun ne kadar oldugu cok cok onem kazanıyor cunku bu denetleme olmazsa tüm sistem ölü doğabilir.

    Bu soru işaretlerine rağmen TSY devam ediyor, umarım başarılı olur.

  3. Serdar Büyükkardeş on

    Yorum için teşekkürler. RTÜK speklerinin oluşturulmasında aktif rol alan birisi olarak maalesef Tanıl’ın yorumuna katılıyorum. Türkiye’de şu anda ciddi bir Uydu kullanıcı portföyü var ki bunun ana sebeplerinden bir tanesi yazımda da belirttiğim gibi Türkiye’nin coğrafi konumu. Bu durumda mevcut kullanıcıyı T2’ye çekmek için cazibe merkezi yaratmak gerekli. Bunu da interaktif ve bol free HD’li yayınlar ile sağlamak belki mümkün olabilir. Tabi konunun T2 yayını oluşturulmasında yayıncı tarafına gelecek olan ek maliyet, teknik gereksinim kısımlarına hiç girmiyorum ki bunlar uyduya göre daha pahalı biliyorsunuz.