Blockchain şimdilerde en çok tartışılan ve popüler olan teknolojilerden bir tanesi. Bu teknolojiden heyecanlanmayan ya da etkilenmeyen herhangi bir sektör ya da profesyonel yok gibi bir şey. Yeni konseptler, sadece blockchain ile çalışan iş modelleri her geçen gün büyük bir hızla artış gösteriyor. Blockchain’in mevcutta olan iş modellerini değiştirmesinin yanında yeni iş modellerini doğuracağı da kesin.
Bu, her yerde bulunabilirlik ve buna müteakip içeriğin “metaya dönüştürülmesi” ile büyük oranda etkilenmiş olan ve fikri mülkiyetin (intellectual Property) korsanlaşması sebebiyle zayıflatılan medya endüstrileri için de geçerli.
Günümüzde medya kullanıcıları, geniş bir içerik yelpazesine ücretsiz erişime alışık ve çoğunluğu hala, ödeme duvarlarının arkasındaki “birinci sınıf” içerik için abonelik ücreti ödemeye isteksiz. Ayrıca, medyanın dijitalleşmeden dolayı canı çok yandı. İçerik kolayca kalite kaybı olmadan kopyalanabileceği ve dağıtılabileceği için bu dijital dönüşümden sektör önemli derecede etkilendi.
Şimdiye kadar, Dijital Haklar Yönetim sistemlerinin kullanılması, telif hakkı ihlallerinde bir ölçüde azalma sağlasa da halen hedeflenilen durumun gerisinde. Bunun yanında farklı içerik türleri için mikro ödemeler ya da SVoD, TVoD gibi modeller ile gelir “kaçağı” kısmen toparlandı diyebiliriz. İşte bu noktada blockchain bazlı teknolojiler güncel problemleri çözüme kavuşması için kullanılabilir. Peki nedir bunlar:
- Ödemeli içerik yeni mikro ödeme bazlı fiyat modellemesi sayesinde önemli ölçüde boost olabilir.
- Fragmente içerik envanterinden farklı parasallaştırma metodları üretilebilir (örn: bloglar, haberler, fotoğraflar vb.)
- Medya kullanımı doğrudan ilgili içerik öğelerine bağlı olabileceği için, reklam bütçelerinin dağıtımı daha doğru ve hedefli hale gelebilir. Özellikle 2017 yılında medya planlama dünyasında markaların efektiflik problemlerini düşünecek olursak bu da etkili olabilir.
- Telif hakkı ihlalleri ve korsanlık tarihe karışabilir. Bununla birlikte, teknoloji ve mekanizmalar hâlâ gelişmekte ve endüstri çapında standartların benimsenmesi muhtemelen birkaç yıl daha sürecek.
Son yıllarda, medya değer zincirinde direkt içerik üreticileri, aggregatorler, ülkesine ve medya tipine göre plaform sağlayıcılar ve buna ek olarak telifleri toplayan meslek birlikleri gibi heterojen şirketler (yapılar) oyuna dahil oldu.
Blockchain teknolojisinin gelişiyle bu endüstri yapısı önemli ölçüde değişebilir. Bu teknoloji, içerik toplayıcıları, platform sağlayıcıları ve telif koleksiyon topluluklarını bypass etmeyi büyük ölçüde sağlayacak ve bu yüzden piyasa gücü telif hakkı sahiplerine geçecek. Geçtiğimiz günlerde şimdilik sadece müzik endüstrisinde faaliyet gösteren dotBlockchain Media adında önemli bir gruba dahil oldum, onların yaptıklarını bu endüstride varsanız ya da ilgileniyorsanız takip etmenizi tavsiye ederim.
Blockchain teknolojisinin ödeme odaklı kullanım durumlarının zaten işe yaradığı kesin fakat blockchain’in bazı uygulamaları şu an için tam anlamıyla hazır diyemeyiz ve halen geliştirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla, medya değer zincirinin parçaları, yeni blockchain’e dayalı ödeme ve sözleşme seçenekleriyle zaten tehlike altında. Bu yenilikler fiyatlandırma, reklamcılık, gelir paylaşımı ve telif ücreti ödeme süreçlerini temelden sıfırlayabilir.
Ödemeler veya reklam gelirlerinin merkezi şekilde toplanması zorunluluğu ortadan kalkar. Ödeme işlemleri daha az masraflı hale gelir ve önceden tanımlanmış akıllı sözleşmelere dayalı olarak gelir dağılımı otomatikleştirilebilir.
Aklıma gelen bazı etkilenecek konuları sizlerle paylaşmak isterim:
1- İçerik satışında ödeme yöntemleri ile ilgili politikaların mutasyonu
Tüketiciler, bireysel içerik deneyimini isterler – oluşturulan içerik portföyünü (TV, Gazeteler, Radyo vb.) tamamlamak için tercih ettikleri kaynaklardan bloglar, resim, tek makale, haber ısırıkları veya kısa form videolar tüketmek isterler. Müzik ve video streaming servislerinin başarısı bu eğilimi daha da yoğunlaştırdı.
Bunun yanında “Dijital” iş modellerine her gün daha da alışan tüketiciler, belirli bir gazete / (Pay-) TV kanalına çevrimiçi abonelik için aylık / yıllık ücret ödemek yerine “kullanım başına” ödeme modellerini tercih edebilirler.
Her bir kullanım için yapılacak işlem sayısındaki artış, aynı zamanda mevcut faturalandırma sistemleri ve modellerinde işlem maliyetlerini doğrudan etkileyecek. İşlem maliyetleri, düşük fiyatlı içerik öğelerini veya küçük bundle paketlerin satışını rekabetçi ve kârlı bir şekilde pazarlamayı zorlaştırdı. Blockchain etkin mikro ödemeler, yayıncıların bu esnekliği arayan müşteri grubundan para kazanmalarına yardımcı olabilir. Bir blockchain yardımıyla, tek tek makaleler ya da diğer içerik parçaları, orantısız işlem maliyetleri olmaksızın, makul satış fiyatları üzerinden karlı satılabilir.
2 – Merkez bağımsız (decentralization) takip imkanı sağlayan blockchain sayesinde güvenli ve şeffaf tüketiciden tüketiciye satış fırsatı yaratabilir.
Blockchain, içerik satış sahiplerinin, tüketiciden tüketiciye satışlarından yararlanarak ek gelir sağlama potansiyeline sahip.Tüketiciler arası içerik paylaşımı fikri yeni olmasa da, geçmişte ve günümüzde halen müzik üreticileri ve film / TV yapımcıları için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Peer-to-peer ağlar ve ilgili (medya) dosyalarının değişimi, değiş tokuş sayısı ve dosya alışverişi yapan kullanıcıların sayısından dolayı neredeyse imkansız.
Örneğin, bir abone, aboneliksiz bir arkadaşının ilgisini çeken DVD’deki bir şovu bir şekilde kaydedebilir. Bu DVD’yi bir abonelik olmaksızın birine vermek ya da satmak teorik olarak yasa dışıdır ve fakat bu çok da yabancı olmadığımız bir uygulamadır. Blockchain bu noktada da herkesin kazanabileceğiz bir ticari ortam yaratabilir.
3 – Telif haklarından doğan hak edişlerin içerik üreticilerine dağıtımı ve telif hakları takibinin decentralization’u.
İçeriği kopyalamanın inanılmaz kolay olduğu dijital bir dünyada, içerik için adil bir şekilde ödeme yapmayı başarmak gerçekten zor, bu nedenle telif ödeme mekanizmaları yozlaşmaya çok yatkındır. Örneğin, müzik streaming platformları ve hak sahipleri trilyonlarca şarkı streaminginin ödemesi konusunda anlaşmaya çabalarken, geçtiğimiz günlerde Spotify’a karşı 1,6 milyar dolarlık dava gibi yasal mücadelelere neden oldu.
Sony, Music ve Warner’ın yanı sıra YouTube, Netflix, Spotify ve Viacom olmak üzere en büyük üç etiketi içeren 200 üyeden ile kurulan Open Music Initiative (OMI), telif ödeme mekanizmalarını modernize etmeyi amaçlıyor. OMI, geçtiğimiz hafta temel teknoloji olarak blockchain’i düşündüğünü açıkladı.
Telif hakkı ödemelerinin dağıtımı, sanatçılar, yapımcılar ve müzik yayınevleri arasındaki çok sayıda sözleşmeye dayanıyor. Örneğin, bir televizyonda, radyoda, olaylarda veya çevrimiçi ortamda bir şarkı çalındığında, hak sahipleri sözleşme ile tanımlanan bir bölünmede bir telif hakkı ödemesini teoride alıyor. Bunun gerçekleşmesini sağlamak için, ulusal telif hakkı toplama kurumları telif hakkı sahipleri için bir toplama platformu olarak hareket eder ve uygun taraflardan hak edişleri tazmin eder.
Sözleşmesel karmaşıklıklar, ödeme konusundaki anlaşmaları karmaşıklaştırarak ödemelerde şeffaflığı ortadan kaldırabiliyor. Diğer bir deyişle hakedişler bir “kara kutu” hesaplama üzerinden dağıtılma noktasına gelebiliyor. Bu şekilde dağıtılan telif ödemelerinin payı, hak sahibine ulaşmayan ve fakat tüketilen müzik kütüphaneleri ile son buluyor. Bu, bir düğünde oynatma listesi, bir mağazada çalınan müzik veya bir YouTube videosunda müzik olabilir.
Şu anda dünyada telif toplayan organizasyonlar, Spotify, iTunes, YouTube, TTNet Müzik (Muud), Fizy gibi yayın mecralarından ya da aracılar vasıtası ile istatistikleri toplar ve telif haklarından doğan hak edişlerin ödemesi için doğrudan doğruya bir hak sahibi ile birebir ilişkili olmayan nispeten göreceli dağıtım faktörünü kullanılabilirler.
Sonuç olarak, dağıtılan ödemeler vekaleten yapılır ve örn. sadece az sayıda istatistik içeren daha az bilinen sanatçılar, telif haklarının adil bir payı ile ödeme alamayabilir.
4 – Blockchain, Aggregator’leri aradan çıkarabilir.
Ücretli içerik modeli her geçen gün daha giderek tüketicilerin gönlünde yer buluyor. Ancak çevrimiçi medyanın para kazanmasındaki aslan payı hâlâ reklamcılığa bağlı. Dijital içerik için ödeme yapmak konusunda genel bir istek olmadığı için, reklam tabanlı dağıtım modelleri önümüzdeki 10 yılda da önemli olmaya devam edecektir. Şimdiye kadar, dijital reklam ekosistemi karmaşık ve sayısız komisyon ortaklığı içerdiğinden, içerik oluşturucu ile potansiyel reklam veren arasındaki aracılardan dolayı karlılık sorunu var.
Dijital içerik üreticisi için para kazanma pastasının dilimi, katılan her parti ile daha da inceliyor. Bloglar veya kullanıcı tarafından oluşturulan içerik gibi yeni ortaya çıkan medya varlıkları için, oluşturulmuş reklam süreçlerinin karmaşıklığı, genellikle reklam tabanlı para kazanmayı konusunda dezavantaj yaratabilir.
Sizin de aklınıza bir vaka geliyorsa bir kahve eşliğinde konu üzerinde sohbet edebiliriz. Beni pinglemeyi unutmayın. Fırsat olursa bir başka makale de Blockchain ve Medya satınalma ile ilgili yazacağım 🙂