OTT TV hakkinda bircok yazi yazdigimiz dusunuldugunde bu teknolojinin en basarili uygulayicilarindan biri olan Netflix hakkinda biraz daha detayli bilgi vermek gerekir diye dusunduk.

Oncelikle bir kac anahtar veri ile baslayalim:

  • 27.15 milyon adet streaming abonesi
  • Abone basina gelir $7,99 (tek bir abonelik tipi var, sinirsiz icerik izleyebiliyorsunuz)
  • Market capitalization degeri $10,02 milyar (Fikir vermesi icin Google’inki $276,19 milyar)
  • 2012 sonu itibariyle Kuzey Amerika toplam internet trafiginin %29’u Netflix icerigini tasiyor (Kaynak)
  • 2012 sonu itibariyle gelir $3,61 milyar (Yine fikir vermesi icin Turkcell’in 2012 sonu geliri $5.86 milyar

Genel hatlariyla tum gostergeler pozitif gozukuyor olsa da Netflix’in nakit akisina bakildiginda 2012 yilinin pek de parlak gecmedigi goruluyor:

Netflix’in son donemde karsilastigi en buyuk challenge’lardan biri artan icerik lisans maliyetleri ile bas etmek. Bir yandan icerik sahiplerinin tek tarafli olarak anlasmalari sonlandirmasi, diger taraftan artan rekabetle beraber artan maliyetler. Netflix surdurulebilir bir karlilik icin bu savastan galip cikmak zorunda. 2011’in Ocak ayinda Netflix CEO’su Reed Hastings bakin ne demisti:

[…] When we start taking creative risks–that is, reading a script and guessing if it was going to be a big hit and who might be good to cast in it–it’s not something that fundamentally as a tech company or a company run by a tech CEO like myself is likely to build a distinctive organizational competence in. We think that we’re better off on letting other people take creative risk, and get the rewards for when they do that well. […]

Aradan gecen 2 senenin sonunda ise Netflix’in ayni CEO liderliginde  ‘House of Cards’ ile pek de kucumsenmeyecek bir creative risk aldigini goruyoruz.

Pay-TV sektorunde rekabet giderek kizisiyor, pasta da hizla buyuyor. Ancak sanirim asikar olan bir sey varsa o da su ki ‘CONTENT IS THE KING!’ soylemi her gecen gun daha da gucleniyor.

Share.

About Author

Comments are closed.