Bildiğiniz gibi CNBC-E kanalına The Simpsons dizisinin 20 Eylül’de yayınlanan 23. bölümü için ~52.000 TL ceza verildi. Bölümde RTÜK’e göre “Çizgi filmdeki karakterlerden biri (Homer), bir diğerinin dini inancını kullanarak (Flanders), onu şiddete yöneltiyor, Tanrı’nın olmadığına ilişkin sözler söyleniyor, Tanrı şeytana kahve ikram ederek şeytanın emrindeymiş gibi gösteriliyor, Noel’in alkolizm için iyi bir fırsat olduğu ifade edilerek alkolü özendirici yayın yapılıyor”.
Ülkemizde şu anda broadband ve broadcast altyapısı ile içeriğe ulaşmak mümkünken broadcast tarafındaki yaptırım ve kontrol sistematik bir şekilde işlerken broadband tarafında tam bir başıboşluk hakim görüntüsü var. Şu anda hayatını devam ettiren birçok yasal omayan internet sitesi üstünden içeriğe ulaşmak mümkün. İçerik telif haklarının korunması, yayınlanan içeriğin uygunluğu gibi konularda Türkiye’de henüz bir düzenleme yok. Bu noktada eğer OTT servislerinin de aynı şekilde denetleneceğini düşünürsek, bu sınır nerede çizilecek? Kriterimiz TV vb cihazlar üzerinden verilen video servisleri olacaksa, Smart TV’ler ile evimize gelen yüzlerce video servisi, bu denetlemeye nasıl tabii olacak? Neredeyse her üründe olan Youtube, RTUK denetiminde mi olacak yoksa eskiden olduğu gibi mahkeme kaarlarıyla video özelinde mi cezalara ve videoyu yayından kaldırma yaptırımıyla mı karşılaşacak. Görüldüğü üzere OTT’de denetleme mekanizması kurmak oldukça zor olacak ve hangi servislerin RTUK tarafından denetlenmesi gerektiği ile ilgili de birçok tartışmaya yol açacak gibi gözüküyor. Burada atlanmaması gereken nokta, artık kimsenin hayatında klasik yayıncılık yok, kullanıcılar farklı medyalar aracaılığıyla içeriğe ulaşabilmekte ve denetleme mekanizmalarının da bu technological disruptiona ayak uydurması gerekecek.