Günümüzde hızla yayılan SmartTV’ler ile birlikte, TV uzerinde uygulama geliştirme oldukça popüler bir konuma geldi. Trend bu yönde olunca tabiki Internet ve Smart TV trendleri bir yakınsama içine girmemeleri de mümkün değil. Sosyal TV kavramı, işte bu noktada TV uzerinden sosyal medya etkileşimleri için kullanılan bir terim haline geldi.

SosyalTV uygulamalarını  olarak ülkemizden örnekler vermek gerekirse:

– Tivibu Ev: TTNET IPTV set top box ile “İnteraktif Servisler” başlığı altında Twitter, Facebook, Flickr

– Digiturk IQ: Digiturk uydu alıcılar ile “İnteraktif Uygulamalar” altında Twitter, Facebook, Picasa

– D-Smart: Henüz Sosyal TV uygulamaları olmasa da “İnteraktif Uygulamalar” sağlamakta

Gördüğünüz üzere artık TV ve set top box’larınızda da sosyal ağlar ile iletişiminizi kaybetmeyeceksiniz. İlk bakıldığında operatörlerin bu servisleri gayet güzel ve amaca hizmet etmekte gibi gelse de, önemli bir konu atlanmakta. Herhangi bir şekilde, bir post, tweet, like için o an izlenen yayın akışı kesintiye uğruyor mu? TV, bireysel bir araç değil, birden çok kişinin aynı anda izlediği bir araçken, acaba kaç kişi herkesin önünde 42″ bir TV’de sosyal ağ hesabını açıp işlem yapmak ister? Şu anda birçok SocialTV uygulaması işte bu yüzden amaca hizmet edememekte. SocialTV uygulamaları ile “büyük ekran” buluşmasında mutlaka tasarım ve user experience başka gözlüklerle yapılmalıdır.

 

Genel olarak şu anda varolan SocialTV uygulamaları 2 gruba ayrılabilir:

1) Basit Entegrasyon: Daha çok rakiplerde var, bizde de var demek için yapılan ve SocialTV denince ilk akla gelen uygulama tipleridir. bu uygulamalar genelde 19″ laptop ekranının 42″ TV ekranına genişletilmesine benzeyen ve hiçbir kullanışlılığı olmayan uygulamalardır. İlk denemeler ve rakiplerde var bizde de var demek için gayet yeterlidir. Kullanım oranı diye bir konuya değinmek yanlış olur.

2) Orta seviye entegrasyon: Bu uygulamalarda genelde sosyal ağların sağladığı özellikler kullanıcı deneyimi gözönüne alınarak TV ekranına bu şekilde taşınmış uygulamalardır. O an izlenen program adını veya yorumunuzu Twitter, Facebook’a göndermek veya program adını “hashtag” ile aratıp sonuçları video üstünde açılan bir pencerede göstermek gibi. Gerçekten de evinize gelen arkadaşlarınıza “cool” gözükmek için iyi bir yol. Bu uygulamalarda unutulan önemli birkaç nokta ise, sosyal ağların sadece okumak için olmadığı, aksine etkileşim için olduğudur. Popüler programını izlerken laptoplarında sürekli tweet atan sizce kaç kişi olabilir?

– Geçenlerde okuduğum bir araştırmaya göre Avrupa’da haftalık [highlight bgcolor=”aa2600″]~32 saat[/highlight] TV izleniyor

– Nadal ve Djokovic arasındaki Wimbledon Finali [highlight bgcolor=”aa2600″]163.218[/highlight], Eurovision şarkı yarışması [highlight bgcolor=”aa2600″]167,874[/highlight], İngiltere’nin X Factor yarışması [highlight bgcolor=”aa2600″]294,767[/highlight] tweet almıştır.

Sizce bu sayılara göre, bu tweetlerin ne kadarı SocialTV uygulamalarından gelmiş olabilir? %1 diyorsanız iyimsersiniz diyebilirim.

Görüldüğü üzere karşımızda birleşmeyi bekleyen ve sancılanan iki dünya var, Broadband & broadcast. Şu anki durumu, 2003 yılındaki dokunmatik ekran teknolojisi ile kullandığım Windows işletim sistemli tablete benzetiyorum. 2010 yılına geldiğimizde ise kullandığımız tabletler arasında çok büyük farklar var. Belki de tabletlerin 2003’ü TV’lerin 2012’sidir.

 

Share.

About Author

Comments are closed.