Yeni TV yani TV 2.0 nasıl olacak sorusuna yanıt mahiyetinde bir yazıyı daha önce paylaşmıştım. Uzun bir aradan sonra ortamı ve gelişmeleri iyiden iyiye harmanlayarak yazının ikinci bölümünü de yayınlıyorum. Yazının ilk parçasını bu linki tıklayarak okuyabilirsiniz ya da dilerseniz buradan iki yazıyı kapsayan PDF’i indirebilirsiniz.

Bu uygulamayı hayata geçiren firmalar şimdiden yayıncılar ile masaya oturup çözümlerini pazarlamaya başladılar bile. TV izleyicisinin, TV müşterisine dönüşüm süreci artık başladı. Yukarıda saydığım uygulamardan Zeebox, Comcast Cable, NBCUniversal ve HBO ile iş ortaklığı yaptı ve ABD’de TV izlerken kullanıcılara companion olan bir uygulama çıkaracak. Bu uygulamada kullanıcılar kendi tercihlerine daha yakın program önerileri alacaklar ve programlar ile ilgili daha derin bilgiler edinebilecekler. Yine Zeebox firması Birleşik Krallık’ta bulunan interaktif TV platformu ShowCaster ile işbirliği yaptı TV ile interaktif bağlantıya geçebilen ikincil ekran uygulaması geliştirdi.

Content is still the king! Evet bu klişe olmuş cümle halen devam ediyor ve platformlar fazlalaştıkça içeriğe daha fazla ihtiyaç duyuluyor ve içerik üretmek için de yeni yollar aranıyor.

Örneğin Amazon’un yarattığı yeni modelde yapımcılar Amazon’a gönderdikleri yapım kabul olursa çekimler başlamadan 55bin USD ön ödeme alıyorlar ve amazon üzerinde satılan her türlü değerden kar paylaşımı yapılıyor.

Sektördeki ikinci taaruz ise Sosyal TV tarafından geliyor. Çokça rastladığımız Check-in konum paylaşım uygulamaları gibi çalışan fakat bunu TV platformuna uygun hale getiren şirketlerden Miso, Viggle ve GetGlue gibi öne çıkanları kullanıcıların mobil cihazları kullanarak çevreleri ile ne izlediklerini paylaşmalarını sağlıyorlar. Örneğin Miso bir “SideShow” uygulaması başlatarak yayıncıların ve kullanıcıların kendi multimedya projelerini yaratarak TV’deki programın deneyimini zenginleştirmeye yönelik bir çözüm sundular. GetGlue ve Viggle’ın her ikiside izledikleri programa Check in yapan kullanıcılara indirimler ve çeşitli avantajlar sunuyorlar. Sosyal Medya izleme şirketi Networked Insights’ın çıkarımına göre medya ajansları TV showlarının etrafında dönen sosyal medyanın yayılımcı yapısını kullanarak TVc satın almalarında bütçelerini %5 ila %12 arasında daha efektif kullanıyorlar. Bu %5 ila %12’lik kısım (kültive olan) ikincil ekran uygulamalarına aktarıldığı takdirde pazarlamacılar burada da çok önemli bir kitleye dokunuyor olacaklar.

Şu an gerçekleşen kullanım rakamları ile bu bütçelerin bu tip uygulamalara gideceğini söylemek yersiz olur ne varki bu kullanım rakamları gelişen ve kaslanan tüketici elektroniği ve mobil cihazlar ile çok farklı noktalara gelecek bunu kaçırmamak gerekiyor.

Esasında büyük “TV” değişimi 1950’lerde başlıyor. Tüm programlar tek bir sponsor tarafından fonlanıyor ve mesajlaşmalar ile halo etkisi yaratılıyordu. Fakat gelişen marka algısı ile topluma dahil olan herkesin birer marka elçisi olması kurgulandı bu başarıyada ulaştı. Bu elçiler Sosyal TV’nin angajmanı ile birlikte içeriğin ve markanın beslenmesinde, algılanmasında anahtar rol oynayacak ve bu elçiler markalar için paha biçilemez öneme sahip olacaklar.

Şimdilerde ufak ufak hissetmeye başlasak da, gelecekte TV reklamlarındaki mesajlarını yaymanın en büyük arkadaşı ikincil ekranlar olacak. Özellikle bu platformlardan beslenen mesajlar şimdikine göre daha efektif olacaklar çünkü bu mesajlar görünmez şekilde yayılacak ve kullanıcı ile organik bağlar kuracaklar. Bu konuda gelişmekte olan teknolojiler bunun takibi ve ölçümlemesi ile ilgili geçerli ve kesin bir çözüm bulana kadar şimdiki TV reklamları her ne kadar yaratıcı olursa olsun Y ve Z kuşağı için tümleşik iletişimde yetersiz olacak.

Televizyon tabii ki video içerik tüketimi için en önemli ekran olarak kalacak fakat OTT içeriği TV kanalları için alternatif bir yayın platformu olacak ve sadece video dağıtımı için değil interaksiyon için kullanılacak. İkincil ekranlar ise TV’den uzak kaldığımızda tükettiğimiz içeriğe ev sahipliği yapacak ancak TV ekonomisi üzerinde (Reklam, içerik keşfi ve etkileşim) en etkili platform olacak diyebiliriz.

Yukarıda saydığımız etmenleri düşününce kim hangi içeriği nerede izliyordan ziyade kim kimi nasıl tetikliyor ve hangi kanallardan üzerinden bu tetiklemeyi gerçekleştiriyor sorularını düşünmemiz gerekiyor. Bu bağlantıyı kurduğumuz takdirde TV’nin geleceği ile ilgili daha açık bir iz bulabiliriz.

Televizyonun tarihine baktığımızda aydınlar TV’nin halk üzerindeki etkisini bulabilmek için yoğun çalışmalar yürütmüşler ama önümüzdeki dönemde ikincil ekran, sosyal TV ve OTT’nin yeni TV’yi nasıl şekillendireceğini tartışıyor olacağız.

Özetlemek gerekirse:

  • TV dijtal ve internet ile gelişiyor.
  • Video izlenmesini arttıran yep yeni cihazlar hergün daha fazla olarak raflardaki yerlerini alıyor.
  • Platformlar çoğalsa da TV izlenme saatlerinde kaydadeğer bir hareket yok.
  • TV oryante Sosyal Medya kullanımı patlama yaptı.
  • TV domainindeki reklam pastasında inanılmaz değişimler henüz yaşanmadı.
Share.

About Author

Comments are closed.