TV dünyasında bugünlerde konuşulan “the next big thing” UHD olarak gösteriliyor. Ülkemizde de Digiturk’ün ve Turksat’ın da testlerini yaptığı, satışlarda çok büyük etki yaratacağı hakkında yorumları heryerde okumaya başladığımız UHD, gerçekten de böyle bir farklılık yaratacak  mı?

UHD, kullanıcıya insan gözünün algılayacağından çok daha fazlasını sunan, hem içerik üretimi, hem TV panelleri, hem codeclerde değişiklik gerektirecek, adı üstünde ultra bir çözünürlük ve TV dünyası bunu pazarlama aracı olarak kullanmakta kararlı. Birkaç sene öncesine geri sararsak, 3D’nin de aynı bu şekilde hayatımıza girdiğini ve sonrasında söndüğünü beraber izlemiştik. Üreticilerin 3D TV satmak yerine artık 3D özelliği de olan TV satmaya çoktan başlamaları, 3D’den beklenen büyük beklentinin gerçekleşmediğini açıkça göstermekte. 3D’de neler yanlış yapılmıştı? UHD’de de aynı hatalar yapılacak mı?

  1. İçerik eksikliği, 3D’nin genel pazara yayılmasında en önem etkenlerden biri oldu. UHD’de şu anda 3D’nin ilk zamanlarındaki içerik stratejisi devam etmekte. Eğer UHD içerikleri de 3D gibi kalacaksa UHD’nin kendi kutusunda kalacağını söyleyebiliriz.
  2. Yüksek fiyatlama, TV dünyasında kar marjını arttırmak için 3D çok güzel bir unsur olarak görülmüştü ve 3D TV fiyatları istendiği fiyat seviyelerine gelmekte gecikti. Bu yüzden de penetrasyonu hızlı olmadı. Şu anda ise neredeyse tüm TV’lerde 3D standard hale geldi fakat müşteriler, heyecanlarını kaybettiklerinden 3D’yi USB ile aynı önem derecesinde bir özellik gibi görmeye başladılar. Üreticiler 3D’deki gibi yüksek fiyatlama startejisinden vazgeçerlerse UHD’nin penetrasyonu daha hızlı olabilir.
  3. 3D, kullanıcıların TV izleme alışkanlıklarını değiştirmesi gereken bir teknoloji olarak geldi, 3D için gözlük takarak izlemeniz gerekiyordu ki bu da son kullanıcı için çok da rahat bir TV izleme yöntemi değildi. UHD izleyicilerin TV izleme alışkanlığını değiştirmeden kullanabileceği bir teknoloji olduğundan penetrasyon açısından 3D’ye göre avantajı olacaktır.

UHD’nin tutmasında veya 3D kaderini izlemesinde, izlenecek yöntemler etkili olacaktır. 3D’deki hatalar yapılmazsa UHD’nin bir şansı olabilir ancak yine de çok büyük ekranlarda ve belirli bir mesafeden farkın anlaşılabilmesi, salonlarda kullanılan TV’lerin ortalama 42-46 inch aralığında olması UHD’nin genele yayılmasına engel olacak büyü bariyerler olacaktır.

Share.

About Author

Comments are closed.