TV sektörünün para makinelerinden olan reklamlar, bugünlerde birçok yenilikçi fikrin ve değişikliğin olduğu büyük ve önemli bir sektör. Reklamcılık TV reklamlarından sonra web/PC reklam ağlarına, sonrasında da mobil reklam ağlarına doğru yayılırken dağıtım kanalları anlamında bir evrim geçirdi. Çoklu ekran kullanımının hızla arttığı günümüzde yayıncılar için, reklam verenler için yeni yeni sorunlar da ortaya çıkmaya başladı.

Bir kullanıcı gün içinde 4-5 farklı cihaz kullanarak içerik tüketebiliyor. Hal böyleyken, günümüzde eskinden olduğu gibi izlenme oranlarında hala gündüz kuşağı programları, prime time, vb kuşağı programları demek geçerliliğini yitiriyor. İşte, ulaşımda, yemek arasında vs içeriğe ulaşabilen bir son kullanıcıya bir reklam aracılığıyla verdiğiniz mesajın yerine ulaşıp ulaşmadığını “takip etmek” oldukça değerli bir bilgi olduğundan, yeniden şekillenen medya dünyasında yenilikçi ve bir o kadar da ilginç çözümler karşımıza çıkıyor.

Ultrasound, insan kulağının duyamadığı fakat cep telefonları gibi elektronik cihazların algılayabildiği bir ses olduğundan, bazı firmalar bu özelliği farklı amaçlar için kullanarak ürün ve servisler çıkarmaya başladı. Ultrasound’un ilk örnekleri, ev içi cihazları eşleştirmek için kullanılmasıyla gündeme geldi. Çözümün doğası gereği bir oda içerisindeki ultrasound oda dışına çıkamadığından cihazları eşleştirme konusunda oldukça güvenli bir çözüm olarak düşünülüyor çünkü ev ağınıza girmek isteyen kötü niyetli kullanıcıların eşleştirme yapabilmeleri için sizinle aynı odada bulunması gerekiyor.

Güvenlik ile ilgili bu özelliğini açıkladıktan sonra, işin herkesi korkutan “takip” sistemini ele alalım: Evinizde Tv izlerken, reklamların, programların içine yerleştirilmiş ultrasound’lar olduğunu düşünün. Bu sesler telefonunuza okumadan bazı izinleri kabul ederek kurduğunuz  bazı uygulamalar tarafından dinlenebilir. Sürekli telefonların yanınızdan ayrılmadığını düşünürsek, bu uygulamalar reklam şirketlerine eşi benzeri olmayan birer “return channel” olmuş oluyor. Yani izlediğiniz içeriğin ne olduğu, ne kadar izlendiği gibi bir bilgileri farkına varmadan raporlamaya başlıyorsunuz. Şimdiden bu teknolojiyi patentleyerek ürünler çıkarmış olan firmalar mevcut. Bu teknoloji tabiki gizliliğe çok önem veren ABD’nin radarına takılmış durumda. Bu hafta FTC tarafından düzenlenen bir workshopta incelenmeye başlayan duyulamayan ses, tüketicilerin haklarını ne kadar ihlal ediyor ve yasaklanmalı mı konuları üzerinde yoğunlaştı.

Bir kişiyi evde, işyerinde, süpermarkette kısacası attığı her adımda takip edebilen bir sistem olan bu teknolojinin pazarlama verisi olarak yararları çok büyük boyutta olunca, SilverPush gibi bu teknolojiyi baz alarak servisler sunan şirketler ile de çoktan kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki günlerde SilverPush vb firmaların sonu ya Aereo gibi iflas oalcak, ya da yeni birer milyar dolarlık şirketler olacak.

Share.

About Author

Comments are closed.