Ne zaman?
80’li ve 90’li yillarda kaçırdığınız bir dizinin tekrarını nasıl izleyebildiginizi hatirlayabiliyor musunuz ?
‘Bizimkiler’, ‘Süper baba’, ‘Ikinci bahar’ vb. dizilerin bir bölümünü kacirdiginizda tek seceneginiz kanalın diziyi yoğun istek(bu yoğun istek ifadesine hep şüpheyle bakmisimdir) tekrar yayinlamasi idi.
İşte bu yüzden bu yıllarda yapilan yayinciliga `Lineer Yayıncılık` denebilir. Lineer çünkü seyirci edilgen, lineer çünkü seyircinin begeni ve yergilerinden bihaber bir yayincilik formati.
(Bu arada siz de günümüzde tekrarı yayınlanan programlarin azaldığını gozlemliyor musunuz, çünkü gerek kalmadi!)
2000’li yillarla birlikte internetin yayginlasmasi, baglanti hizlarinin artmasi, smooth streaming teknolojisinin olgunlasmasi ve youtube benzeri OTT servisleri ile birlikte kacirdigimiz programlari daha sonra izlemek oldukca kolaylasti. Artık bugun bircok yerde karsilastiginiz ifadesiyle ‘Anytime‘ konsepti stabil şekilde, olgun bir teknoloji olarak hayatımıza yerini saglamlastirdi. Yani artık izlemek istediğiniz içeriği ne zaman izleyeceginize siz karar veriyorsunuz. Sabahın köründe veya gece yarısı. Birçok OTT servisi bunu kaliteli bir yeni nesil yayıncılık sistemi ile mümkün kılıyor. Bu yeni video tuketim aliskanligi oylesine benimsendi ki, 2010’li yillarda dogan nesiller baska turlusunun olabilecegine inanmakta gucluk cekecek.
Nerede ?
Yine 2000’li yıllardan öncesini hatırlarsanız televizyon izlediğimiz ekran sayısı kaçtı? : 1
O da evimizin baş köşesinde duran tüplü TV ekranı idi.
Peki gunumuzde TV(aslinda video demek daha dogrusu olacak) izleyebildiginiz kac ekran var? : 4
TV ekraninin yanina sirasiyla PC, Smartphone ve Tablet ekranlari eklendi.
Evinizdeki en buyuk ekran olan TV’ye gelen yayin uydu, kablo, karasal ve ip altyapısı gibi farkli mecralardan gelirken, diger 3 ekran icin internet altyapısından faydalaniliyor.
PC, Smartphone ve tablet uzerinden tuketilen video iceriklerinin tuketim seklini ise iki bolumde incelemek mumkun:
- Statik ortamlarda (ev, ofis, cafe vs. )
- Mobil halde, hareket halindeyken ( otobus, metro vs.)
Statik ortamlarda IP video paketlerinin iletimi cogunlukla WiFi uzerinden yapiliyor. (Buna en tipik ornek PC’den youtube izlemek) Bu deneyimde evdeki modemin (DSL , kablo, Fiber veya 3g) video paketlerinin ev ici dagitimini yuksek bitrate ile basarmasi beklenir. Elbette haneye gelen bitrate’in de belirli bir seviyenin uzerinde olmasi gerekir. Benzer sekilde statik ortamda video tuketimi icin kullanilabilecek diger ekranlarda (smartphone, tablet) yasanacak deneyimin kalitesini belirleyecek olan hem hanenin bitrate degeri hem de ev ici kablosuz aktarimin kalitesi olacaktir.
Video icerikleri hareket halinde iken tuketilmek istendiginde ise 3G baglantisinin kalitesine guvenmek zorundadir. Turkiye’de ortalama 3G baglantisi bircok ulkeye gore iyi durumda olmak ile beraber sadece Istanbul veya buyuk sehirler degil Turkiye geneli dusunuldugunde henuz 3g baglanti hizlarinin ve OTT servislerinin olgunluk seviyelerinin gelismeye acik yonleri oldugunu dusunuyoruz. Ayrica icerik saglayicilar iceriklerin mobil platformlarda sunulmasi konusunda biraz tutucu davraniyorlar. Ornegin PC’de mevcut olan bir icerigin ayni platformun mobil surumunde mevcut olmadigi gorulebiliyor. Bunun arkasinda yatan temel sebep de muhtemelen ayni icerikten her ekrandan ayri gelir elde etmek isteyen icerik saglayicilar ile servis saglayicilar arasindaki anlasmazliklar.
Ozetle, TV yayinciliginda ozellikle 2010’lu yillarla beraber ‘TV Anytime & Anywhere” diyebilecegimiz bir doneme girdik. Tum dunyada ve ulkemizde ‘diledigin zaman diledigin yerde’ deger onermesinin arkasini doldurmaya calisan urun ve servisler birbiri arkasindan duyuruldu.
Resmin butunune bakildiginda ise ‘Diledigin zaman’ onermesi oldukca olgunlasmis durumda iken ‘Diledigin yerde’ teklifinin henuz gidecegi mesafe oldugu goruluyor.